Gebelik takibi tüm anne adayları için yapılması gereken kontrolleri kapsar. Bu kontrollerin amacı ise hamilelik dönemi boyunca hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını korumak, bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesine olanak tanımaktır. Aslında gebelik takibinden önce anne adaylarının bazı muayenelerden geçmesi, gebelik planlamasından önce mevcut hastalıkların tedavi edilmesi ve sonrasında hamile kalınması daha doğrudur. Ancak çoğu zaman rutin jinekolojik kontroller ihmal ediliyor ve bu nedenle gebelik döneminde takibin yapılması daha fazla önem taşıyor.
Hamilelik öncesinde annede var olan hastalıkların gebeliğe olan etkisi, kullanılan ilaçların gebeliğe uygun olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, hamilelikle ilgili problemlerin tespit edilmesi ve giderilmesi ancak düzenli takip ile mümkün olabilir. İşte bu nedenle gebelik takibinin hamilelik tanısı konduğu anda başlaması gerektiğini belirtmeliyiz. İdrar ve kan testi ile gebeliğin tespit edilmesinden yaklaşık olarak 2 hafta sonra ultrason ile muayene yapılması gerekir. Burada amaç gebelik kesesinin görünmesidir. Böylece dış gebelik olup olmadığı belirlenir.
Birkaç hafta sonrasında ise vajinal ultrason ile bebeğin kalp atışlarının kontrol edilmesine ihtiyaç duyulur. Sağlıklı bir gebelik olup olmadığının belirlenmesi için ilk etapta gebelik takibi kapsamında bu kontrollerin yapılması gerekecektir. Bir süre sonrasında ise annenin genel sağlık durumunun da kontrol edilmesi amacıyla bazı testler yapılır. Şeker hastalığından tiroid rahatsızlığına ya da kan uyuşmazlığına kadar pek çok kontrolün gebelik takibinin kapsamında yapılması mümkün olabiliyor. Hamilelik takibinin ne sıklıkta yapıldığı ya da gebelik takibinin neden önemli olduğu gibi konuları ele almadan önce ilk 14 haftada yapılan işlemlerden söz edelim.
Gebeliğin İlk Takibindeki (ilk 14 hafta) İşlemler Nelerdir?
İlk olarak gebelik takibi için anne adayının kişisel bilgileri, varsa mevcut hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve kadın – doğum sağlığına dair öyküsünün alınması gerekir. Gebeliğin başlangıcındaki boy, kilo, nabız değerleri, kan basıncı gibi bilgiler de alınır. Aynı zamanda genel bir kadın doğum muayenesi (Obstetrik) gerçekleştirilir ve beraberinde de bazı laboratuvar tetkiklerinin yapılması sağlanır. Bu tetkikleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- İdrar testi ile proteinüri ve bakteriüri incelenir.
- Kan testi ile hemoglobin, ferritin, kan grubu, gerekirse indirekt coombs, HbsAg kontrolü yapılır. TSH değerine bakılır.
- Açlık kan şekeri testi 100-126 mg/dl arasında ise oral glukoz tolerans testi (OGTT) yapılır.
- Kromozomal anöploidi tarama testleri gerçekleştirilir. Gebeliğin 11 – 14. Haftaları arasında kombine test yapılır ve eğer bu test yapılmamışsa 16 – 20. gebelik haftası arasında üçlü, dörtlü tarama testleri gerçekleştirilir.
Elbette anne adayının ya da bebeğin durumuna bağlı olarak eğer kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından gerekli görülürse gebelik takibi kapsamında daha farklı testlerin yapılması da istenebilir. Ayrıca söz konusu laboratuvar tetkiklerinin sonuçlarına göre gerekli görülmesi durumunda anne adayları için destek ve tedavilere de başlanır. Bu konuda aşağıdaki örnekleri verebiliriz:
- Anne adayında demir eksikliği tespit edilirse hemen demir takviyesine başlanır. Eğer tespit edilmezse hamileliğin 16. haftasından sonra demir takviyesi alınması gerekir.
- Hamileliğin 12 haftasından sonra günde 9 damla olmak üzere D vitamini takviyesine başlanır.
- Eğer gerekli görülürse tetanoz ve hepatit B bağışıklaması önerilir.
- Eğer gebeliğin ikinci ve üçüncü trimester dönemi grip sezonuna denk geliyorsa grip aşısı yaptırılması önerilir.
- Enfeksiyon mevcudiyeti tespit edilirse tedaviye derhal başlanır.
Gebelik Takibi Sıklığı Ne Aralıklarda Olmalıdır?
Anne karnında tek bebek olması ve yüksek riskli gebelik riskinin bulunmaması durumunda gebelik takibi ilk 3 ay boyunca 2 ya da 3 haftada bir gerçekleştirilir. Sonrasında ise aylık olarak takibe devam edilir. Çoğul gebeliklerde, anne adayında bazı hastalıkların olması durumunda ya da bazı risklerin mevcut olması halinde bu takipler daha sık periyotlarla yapılacaktır. Anne adayında hangi risk faktörlerinin olması durumunda gebelik takibinin daha sık yapıldığı sorusunun yanıtını ise kısa bir liste halinde aktaralım:
Anne adayının;
- İleri yaşta olması ya da küçük yaşta olması
- Yüksek tansiyon hastası olması
- Çok fazla kilolu ya da çok zayıf olması
- Şeker hastası olması
- Kansızlık olması
- Rahminde anomaliler olması
- Tekrarlayan düşükler gibi gebelik-doğum öyküsünün olması
Gebelik Sırasında Yapılan Haftalık Kontroller
Her anne adayında hamilelik dönemi boyunca bazı değişiklikler meydana gelir. İlk dönemlerde vücut gebeliğe uyum sağlamaya çalışır ve bu süreçte anne adaylarının bazı şikayetleri de olabilir. Vücudun hormon dengesindeki değişimler de vücutta çeşitli değişimler olmasını tetikler. Yapılan haftalık ya da aylık kontrollerde sadece anne adayındaki değişimler değil bebekteki değişimler de kontrol altında tutulur. Özellikle gebelik haftası ilerlediğinde gebelik takibi kapsamında bebekteki gelişim ve değişimler de daha rahat gözlemlenebilir hale gelir. Haftalık kontroller kapsamında pek çok unsurun değerlendirildiğini söyleyebiliriz. Genel hatları ile şu bilgileri iletebiliriz:
16-18. Hafta Gebelik Takibi
Hamileliğin 16 ile 18 haftası arsında üçlü tarama testi yapılır. Ayrıca bebeğin ultrason görüntülemesi yardımı ile değerlendirilmesi sağlanır. Üçlü tarama testi istendiği gibi çıkmazsa amniyosentez yapılması gerekir.
20-24. Hafta Gebelik Takibi
Hamileliğin bu döneminde anne karnındaki bebeklerin organ gelişimi büyük oranda tamamlanmış olur ve gebelik takibi kapsamında detaylı ultrasonografi yapılır. Böylece bebekteki olası anormalliklerin tespit edilmesi de sağlanabilir.
24-28. Hafta Gebelik Takibi
Hamileliğe bağlı şeker hastalığının mevcut olup olmadığının anlaşılması için gebelik takibi çerçevesinde rutin olarak şeker yükleme testi yapılır. Gebelik şekeri hastalığı (gestasyonel diyabet) bebekler için oldukça risklidir. Eğer şeker yükleme testi istendiği gibi çıkmazsa anne adaylarına diyet verilir. Ayrıca kan uyuşmazlığı olan anne adaylarına da 28. haftada kan uyuşmazlığı iğnesinin yapılması gerekir.
28-36 Hafta Gebelik Takibi
Bu gebelik haftalarında bebeklerin ultrason görüntülemesi yardımı ile takip edilmesine devam edilir. Ayrıca anne adayında idrar yolu enfeksiyonunun olup olmadığına bakılabilir ve kilo ya da tansiyon kontrolleri de gerçekleştirilir.
Hafta Gebelik Takibi
Hamileliğin 36. haftasından sonra gebelik takibi devam eder ve doğum yöntemine de karar verilir. Eğer vajinal doğum riskli ise sezaryen ile doğum yapılması kararı alınır. Özellikle bebeğin durumunun belirlenmesinde NST testi önemlidir. Gebeliğin bu haftasından sonra NST haftada bir kez yapılır. Gebeliğin 40. haftasından sonra ise 2 ya da 3 günde bir kez yapılmalıdır.
Gebelik Takibi Neden Önemlidir?
Hamilelik, çeşitli riskleri de beraberinde getirebilen bir süreçtir. Anne adayının ve bebeğin sağlığının en yeni tekniklerle, en doğru şekilde değerlendirilmesi için mutlaka gebelik takibi yapılmalıdır. Herhangi bir olumsuzluğun olası en erken dönemde tespit edilmesi ve önlem alınması da ancak bu takibin düzenli şekilde yapılması ile mümkün olabilir. Bununla birlikte her takip sonunda ebeveyn adayları bebeklerinin sağlık durumu ile ilgili bilgi alabilir. Bu durum, ebeveyn adayları için oldukça rahatlatıcıdır.
Bu takipler kapsamında anne adayları gebelik sürecine ve doğuma dair pek çok bilgiyi de doktorlarından edinmiş olur. Psikolojik açıdan doğum sürecine hazırlanabilme adına da kontrollerin büyük bir önem taşıdığının altını çizmeliyiz. Gebelik takibine dair sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.